Doğu Karadeniz’de Toplum ve Kültür I
Doğu Karadeniz Bölgesi her bakımdan Türkiye’nin en dinamik bölgelerinden birisidir. Bu bölgenin sadece havası değişken, denizi dalgalı ve topografyası hareketli değil, aynı zamanda insanı da son derece enerjik ve toplumu da son derece dinamiktir. Benzer şekilde bu bölgenin kültürü de son derece özgün ve renklidir. Her ne kadar toplumbilimciler için bu bölgenin toplumsal yapısını ve kültürünü incelemek çok verimli ve zevkli, malzeme o derece çeşitli ve bol ise de, gerek nicel ve gerek nitel anlamda, bugüne kadar yeterli düzeyde incelemenin yapıldığını söylemek pek mümkün değildir. Bu çalışmanın mevcut eksikliği giderme adına en azından bir girişim olması beklenebilir. Kitap içindeki konular etnik-sosyal yapı, göç, dil, kültür ve Karadeniz kadını konularına yoğunlaşmış olup, başlıklar sırasıyla şöyledir:
Trabzon’da Cenup Türkmenleri
Osmanlı Arşiv Belgelerine Göre XIX. Yüzyılın İkinci Yarısında Trabzon’da Dini ve Etnik Yapı
Tereke Kayıtlarına Göre Giresun’da Maddi Kültür Unsurları (1859-1920)
Göç Bağlamında Din ve Yerel-Ötesi Aile İlişkileri: Giresun Örneği
Oflu Hocalar ve Ünlerini Kazanmalarında Etkili Olan Çevresel Faktörler
KTÜ Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğrencilerinin “Trabzon” ve “Trabzonlu” Algısı
Feminist Coğrafya Bağlamında “Kadından Kentler” Kitabında Doğu Karadeniz
Karadeniz İle İlgili Dizilerde Kadınların Temsili
Boşanma Sonrası Kadınların Yaşadığı Sorunlar ve Başa Çıkma Yolları: Trabzon Örneği
Trabzon İli ve Yöresi Ağızlarında Fındık İle İlgili Kelimeler
Kaybolan Sosyal Hafıza Bağlamında Yöresel Ağızlar: Giresun İlinin Eynesil İlçesine Bağlı Çorapçılar Köyü Örneği
Doğu Karadeniz Bölgesi Halk Hekimliğinde Isırgan Otu
Sakin Şehir Markalaşması Ardından Şavşat’ta Yaşanan Sosyo-Mekânsal Değişimin Analizi
Başlıkların hepsi de birçok çalışma arasından seçilmiş önemli, güncel ve popüler konulardır. Bununla birlikte, bu özellikleri itibariyle en öne çıkanlar birinci konu ile beşinci konudur.
Birinci başlıkta yazar, Trabzon’a Osmanlı Anadolu’sunun güney bölgelerini temsil eden Dulkadiroğlu Beyliği ve Ramazanoğlu Beyliği bölgelerinden göç eden Türkmen aile, sülale ve grupların izini sürmektedir. Bu kapsamda yazar kişi beyanı, söylence ve etnografik göstergelere dayanarak Ramazanoğlu, İmamoğlu ve Karslıoğlu soyadlı ailelerin en azından bir kısmının Trabzon’a Dulkadiroğlu ve Ramazanoğlu Beyliği coğrafyasından, yani bugünkü Osmaniye ili ve Adana yöresinden göç ettiği iddiasını gündeme getirmektedir.
Benzer bir şekilde beşinci konu ise Oflu Hocaları konu alan yetkin bir çalışmadır. Diğer başlıklar da en az bunlar kadar özgün, önemli ve güncel konuları inceleyen kıymetli çalışmalardır.
Bu çalışmanın meraklısı için kesinlikle ilgi çeken bir konu yelpazesine ve tatminkâr bir içeriğe sahip olduğu söylenmelidir.